Açık dünya oyunlarının en güzel yanı oyuncuya verdiği o özgürlük hissi. Buna oyunu yapan ne kadar güzel bir zemin hazırlarsa, oyuncunun keşifleri de bu denli güzel olacaktır.
10. Watch Dogs 2
Seri olarak birinci oyunda bir sürü optimizasyon sorunları yaşayarak buldukları harika fikrin oyuncuların zihninde yer etmemesine sebep olmuş olsalar da vazgeçmeyerek ikinci oyunlarını çıkardılar. Watch Dogs kelimesini dilimize gözleyiciler, takipçiler olarak çevirebiliriz. Bunun oyuna yansıması da teknolojinin hayatımızın içine girişinin özel hayatın gizliliğini ne kadar devre dışı bırakmasıyla görüyoruz. Karakterimizin kullandığı bir program sayesinde baktığımız kişinin banka hesabından tutun kiminle ne hakkında mesajlaştığını dahi görebiliyoruz. Bu enteresan hikaye yolları açabilecek olsa da asıl keyif mekaniği şehirdeki diğer teknoloji araçlarını kendi leyhimize kullanabiliyor oluşumuz aslında. Trafik ışıkları, kameralar, kullanılan herhangi bir teknoloji aracı bizim kontrolümüze giriyor. Bu orijinal fikri de dünyanın teknoloji merkezlerinden biri olan San Fransisco şehrinde kullanıyoruz. Ne kadar kendim gidip görmüş olmasam da oyun öyle güzel bir şehir çizmiş ki San Fransisco’nun tadını evinizde çıkarabileceksiniz.
9. Just Cause 3
Çılgın bir oyun. Hikaye açısından size nerdeyse hiçbir şey sunmayan, sunmayı da plânlamayan bir oyun bu. Size sunduğuysa devasa çılgınlar gibi uçup kaçabileceğiniz bir açık dünya. Bu koca haritada yapılacak bir sürü de şey var. Asıl göreviniz bölgede hüküm süren diktatörlüğü ortadan kaldırmak. Fakat bunu yaparken hiçbir zaman barışçıl bir yol izleyemiyor olacaksınız. Ne kadar pasifist bir karakteriniz olsa da oyuncu olarak içinizdeki tüm dehşeti, siniri, öfkeyi bu oyun aracılığıyla o diktatörün onu besleyen tüm kuruluşlarına saldırarak gerçekleştireceksiniz. Oyunun güzel yaptığı bu yakıp yıkma olayını görsel bir şölene çevirmesi. Uçaklara, helikopterlere kendinizi çekip ya o araçla ya da cebinizde sakladığınız roketatarla patlattığınız binalarının, yakıt depolarının, küllerini izleyebileceksiniz. Bunun yani sıra uçup kaçma mekaniklerini açık dünyanın sunduğu türlü meydan okumaları yerine getirirken çok keyif alacaksınız.
8. Horizon Zero Dawn
Daha önceki bir listemizde ele aldığımız Aloy karakterinin dünyasını tanıyalım bu defa. Bu distopyada ya da ütopyada, nerden baktığınıza bağlı, teknoloji öylesine gelişmiş ki Kendi kendinin düşmanı haline gelmiş. İleri gelecekte geçen bu dünyada teknolojinin eserlerini görüyoruz. Bu varlık ve yokluğu paralel yaşayan insanlar artık sadece teknolojinin zararlarını gördükleri için topluluklar artık kabile hayatına dönmüş ve teknolojiyi bir karabasan kabul edip tamamen uzak durmaya karar vermişler. Fakat bizim meraklı Aloy’umuz bu sınırları kendine çizmediği için bu devasa dünyanın sırlarını onunla beraber keşfediyoruz. Herkes tarafından dışlanmış olması yüzünden biz kendimizi dünyaya açıyoruz. Oyunda ilerledikçe pek mantığa uymasa da bölgeden bölgeye geçerken farklı ekosistemlerle karşılaşıyoruz. Bu bölgelerin herbiri kendi yaratıklarına, bitki örtüsüne, toprağına sahip. Bu bölgeleri gezdikçe sadece tadını çıkarmak kalıyor size.
7. Fallout 4
Oyuna başladığımız ilk saniyeler bile bu oyunun ne kadar enteresan bir dünyaya sahip olduğunu bize gösteriyor. Kimsenin olmadığı bir yer altı mahzeninde oyuna başlıyoruz. Oyunun dizaynı gereği bize kimse bir şey göstermeden her şeyi keşfetmek bize kalıyor. Bu mahzenden ilk çıkışımızda fark ediyoruz ki buraya girdiğimizden çok daha farklı bir dünya var önümüzde. Her köşesinin ayrı bir hikaye noktası olacağını kestirebiliyoruz ve heyecanla başlıyoruz oyunumuza. Radyasyonun yarattığı yeni yaratıklar, bunlarla baş etmek için üretilen ileri seviye araçlarla hayatta kalma savaşı veriyoruz.
6. Assassin’s Creed IV Blackflag
Bilmem kaç sayılı serinin teknik olarak 6. oyunu olan Assassin’s Creed 4 Blackflag bu sefer karayiplerde gidiyoruz. Bir korsanın deneyimlerini sunan bu oyunda korsan olmanın ne kadar zorlu ama bir o kadar eğlenceli olabileceğini görüyoruz. Gemimiz Jackdaw ile dünyayı deneyimlerken efsanevi gemi savaşları yapabildiğimiz gibi tarih boyunca ismini kazımış ünlü korsanlarla da karşılaşıp onların hikayesinde yer ediniyoruz. Üstelik bunları yaparken oyunun müzikleri bizi mest ediyor. Oyunun büyük çoğunluğunu geçirdiğimiz gemimizde tayfalarımıza söyletebileceğimiz denizci marşları dinliyoruz. Oyun bize basit sayıda sunsa da bunu bu koleksiyonu arttırarak bulduğumuz deniz marşlarını bulup bu harika şarkıları dinleme fırsatımız oluyo. Eğer hiç oynamadıysanız bambaşka bir deneyim sizleri bekliyor olacak.
5. Minecraft
Bu oyunun sıkıntısı aynı zamanda bu oyunun en muhteşem yanı. Oyun size sadece istediğiniz her şeyi yapabileceğiniz bir dünya sunuyor. Bunu nasıl yapacağınız, nerede yapacağınız tamamen sizin elinizde. Diğer oyunların aksine elinizden hiç tutmayan bu oyunda inşa edebileceğiniz şeylerin sınırı yok. Arkadaşlarınızla bunun tadını çılarabilmeniz de en büyük artılarından. Beraber bir dünya inşa edebileceğiniz gibi birbirinize rakip de olabileceksiniz. Bir ağacı kesmekle başlayan bu macerada ejderha öldürmeye kadar gidebileceksiniz.
4. The Witcher 3 Wild Hunt
Fantastik dünyalar arasında belki de en derin hikayeye sahiplerinden biri olan Witcher’ın dünyasında sunulan bu koca dünyada yapabileceklerinizin sınırları sizinle bitiyor. İsterseniz kağıt oynayın, isterseniz kontratlar alarak canavar öldürün, isterseniz Witcher’ın hikayesini takip edin, isterseniz de her yanının ayrı güzelliğini seyredebilmek için gezin dolaşın. Yine Horizon Zero Dawn’da olduğu gibi gezdiğiniz yerlerin orijinalliği ile bu çeşitlilik sizin oyundan her daim keyif almanızı sağlayacak.
3. GTA V
Bu oyun 2013 yılında çıktı. Bilmem inanabiliyor musunuz? Bu oyun hala en çok satılan oyun. Bunun en büyük sebebi de oyunu yapan insanların bu koca dünyayı ne kadar iyi bir şekilde kullanıp geliştirebildikleri için. Çevrimdışı kısımda size çok da enteresan bir hikaye sunmasa da bunun güzel yani da oyunun dünyası ve orada yapabildikleriniz. Bunu çevrimiçi kısımda abarttıkları için uzunca bir süredir artık kaos hakimiyet sürüyor oyunda. Günümüz dünyasında geçse de uçan motosikletlerden gelen roketlere karşı tetikte olmanız gerekecek. Tabi buna cevap vermek istiyorsanız oyuna vakit ayırıp oyun içinde üç milyon dolar kadar kazanmanız gerek. Tabi başka haritaya geçmek sizin elinizde ama yanına mı kalacak onların yaptığı.
2. Red Dead Redemption 2
Doğruya doğru bu oyun hikayesi açısından uzun sürecek bir oyun. Kendi deneyimimden bahsedecek olursam benim deneyimim 120 saat sürdü. Bu da demek oluyor ki tahmin edilen oyunun süresinin iki katından daha fazla. Zaten kiminle konuştuysam bu oyun hakkında, kimse görevden göreve koşabildiğini söylemedi bana. Bir sürü meydan okuma, tren soygunu, masa oyunları, yarışlar, yam hikayeler… Oyun bittikten sonra oyun içinde hiç keşfedilmemiş bölgeler bile var. Hiç sınırı olan bir oyun gibi durmasa da çevrimiçi yanıyla tökezlediği için oyunu bitiren, oyunu geride bıraktı.
1. The Elder Scrolls V Skyrim
Bu oyunun bir numara olmasının belki en önemli sebebi baş karakterinizin adını dahi sizin koymanızdan kaynaklanıyor. Çünkü harika bir dünyayı keşfetmeyi birinci kişi olarak yapıyorsunuz. Kendi özelleştirdiğiniz karakterle bu dünyayı keşfederken özelleştirme biçiminiz bile bu dünyayı size özel kılıyor. İster “ben geldim ağalar” diye içeri dalabilir, ister girip çıktığınız hakkında kimsenin ruhunuzu duymamasını sağlayabilirsiniz. Fantastik kılıç kalkan döneminde geçtiği için oyun seyahat etmek uzun sürebilir. Oyun size bir yerden bir yere seyahat etmeyi hızlı seyahat mekaniğiyle sunsa da size önerim her yere yürüyün. Hem de her yere yürüyün. Bu koca haritada yolda karşınıza çıkacaklara şaşıracaksınız.